Adı Bodrum'la bütünleşen ve "Halikarnas Balıkçısı" olarak tanınan ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı, babası Şakir Paşa'yı Afyon'daki tartışmada silahla vurdu
Şakir Paşa, 1910'lu yılların başında ailesiyle birlikte Büyükada'da... En arkada Şakir Paşa, sağında oğlu ve katili 'Halikarnas Balıkçısı' Cevat, orta sırada soldan itibaren kızı Hakkiye, damadı Emin Bey, kızı Ayşe, eşi Sare İsmet Hanım, ön sırada soldan itibaren diğer çocukları Fahrünnisa (Zeyd), Suat ve Aliye (Berger) birlikte görülüyor.
Şakir Paşa, İkinci Abdülhamit'in sadrazamlarından Ahmet Cevat Paşa'nın kardeşiydi. Ağabeyi 1891'de sadrazam olunca o da Atina'ya büyükelçi olarak atandı.
Giritli Sare İsmet ile ikinci evliliğini yapan Şakir Paşa'nın ikisi erkek, dördü kız olmak üzere altı çocuğu dünyaya geldi. Bu süreçte ağabeyi Ahmet Cevat Paşa, Abdülhamit'in gözünden düştü ve sadrazamlıktan alınıp Şam'a gönderildi. Orada vereme yakalanıp, İstanbul'a döndükten sonra 49 yaşında ölmesi, kardeşi Şakir Paşa'yı çok etkiledi. Şakir Paşa sarayla tüm bağlarını koparıp, Büyükada'daki köşküne çekildi.
Afyonlu eski bir aileye mensup olan Şakir Paşa, 1914 yılının Haziran ayında oğulları Cevat ve Suat'ı da yanına alarak, memleketine gitti. Afyon'daki çiftliğinin ne durumda olduğunu görmek istiyordu. Bir süre sonra kızlarından birinin düğün hazırlıkları için İstanbul'a dönecekti. Ancak Büyükada'ya Paşa'nın kendisi değil cenazesi geldi...
Yandaki resimde Şakir Paşa gençlik yıllarında görülüyor.
Afyon'da bir gece 28 yaşındaki Cevat ile Şakir Paşa arasında çok sert bir tartışma yaşandı. Ve Cevat, babası Şakir Paşa'yı silahla vurarak öldürdü.
Cevat ile babasının arası aslında uzun süredir iyi değildi. Öğrenim için gönderildiği Oxford'taki yaşam biçimi ve paraları har vurup harman savurup, üstüne de okulunu bitirmemesi Şakir Paşa'nın her zaman büyük tepkisini çekmişti.
Cevat üstelik, İtalya'da tanışıp hamile bıraktığı Aniesi adlı bir kızla evlenip, İstanbul'a getirmişti. Aslında baba-oğul arasında cinayetle noktalanan kavganın kaynağında da Aniesi vardı. Dedikodulara göre, Şakir Paşa ile İtalyan gelini arasında yasak ilişki vardı ve Cevat da babasını bu yüzden vurmuştu.
"Baba katili" olan Cevat 14 yıl hapis cezası aldı. Af sayesinde cezasının yarısını çekti. Yandaki resimde Cevat Şakir, 'Halikarnas Balıkçısı' adıyla ün kazandığı daha sonraki yıllarında görülüyor.
Ancak bir dergideki yazısı nedeniyle 1925 yılında yeniden mahkum oldu. İstiklal Mahkemesi'nde yargılanıp, üç yıl kalebentliğe mahkum edildi ve o zamanların Halikarnas adıyla bilinen küçük köyü Bodrum'a sürüldü. Cezası bittikten sonra da Bodrum'da kaldı ve yaşamının sonuna kadar orada kaldı.
Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın adı "Halikarnas Balıkçısı" olarak Bodrum'la, Bodrum'un adı da onunla bütünleşti. Bodrum'un günümüzde dünyaca ünlü bir tatil kenti olmasında en büyük pay halikarnas Balıkçısı'nındır.
Tarih uzmanı gazeteci-yazar Murat Bardakçı, bu konuyla ilgili olarak 2 Aralık 2001 tarihli Hürriyet gazetesindeki yazısında, "Bundan senelerce önce, Şakir Paşa ailesinin çok meşhur bir sanatçı mensubuyla sohbet ediyorduk. Belki şeytanın dürtmesiyle ama ciddi şekilde çekinerek 'Merhum pederinizin o hadisesinde asıl sebep ne idi?' diye sormuştum. 'Aniesi...' demişti sadece... İşte bu yüzden cinayetin gerisinde Paşa ile gelini arasındaki yasak ilişkinin yattığını rahatça yazıyor ama bana bunu söyleyen o kişinin zarif hatırasına hürmeten anlattıklarının ayrıntılarına girmiyorum" şeklinde yazmıştı.
(Not: Manşet fotoğrafında Şakir Paşa, kendisini öldüren oğlu Cevat Şakir ile birlikte...)