26 Aralık 2017 Salı

Halikarnas Balıkçısı’nın Anılarından Bodrum - Damardan Nostalji

Bodrum tarihin ve doğal güzelliklerin bir arada yer aldığı harikulade bir yer. İnsanın hayatına yeni anlamlar katmasına yardımcı oluyor, her köşesi keşfedilmeyi bekliyor ve en önemlisi kucağını onu isteyen herkese açıyor.

Bodrum'a gelirken yolda sizi Halikaras Balıkçısı Cevat Şakir'in şu dizeleri karşılar:
Yokuş başına geldiğinde
Bodrum'u göreceksin,
Sanma ki sen
Geldiğin gibi gideceksin Senden öncekiler de
Böyleydiler
Akıllarını hep Bodrum‘da
Bırakıp gittiler.

Üstad o kadar güzel anlatmış ki üstüne söylenecek söz kalmamış adeta Bodrum ile ilgili. Cevat Şakir Kabaağaçlı ılık bir Nisan yağmuru sırasında Girit'de doğmuş. Babası yüksek Komiser amcası ise II. Abdulahamit'in sadrazamı Cevat Şakir Paşa‘dır. Annesi ise Sare İsmet Hanım.

Şakir Paşa'nın elçi olarak bulunduğu Atina'da geçirir. İlköğrenimini Büyükada'da, orta ve liseyi 1907'de Robert Kolej'de tamamlar. Sonrasında aile baskısı ile Oxford Üniversitesi'ne gider.

Altı kardeşin en büyüğü olduğu için üzerinde ki baskıda muazzamdır başarı açısından. Tüm kardeşleri gibi  Cevat Şakir de güzel sanatlara, şiire ve edebiyata meraklıdır ve olağan üstü bir yeteneğe sahiptir.

Bodrum Aşığı Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı Kimdir?

İstanbul'a tekrar döndüğünden haftalık dergilerde tercümeler, resim yaparak, yeni tarz tezhipler yaparak, karikatür çizerek ve renkli dergi kapakları hazırlayarak temin eder. Bu sıra da Bodrum‘a yolculuğunu başlatacak o yazıyı Hüseyin Kenan ismi ile kaleme alır. Dört asker kaçağının kadersizliğiyle ilgili olarak, 3 Nisan 1925 tarihli  Karagöz ve Akbaba dergilerinde "Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler" başlıklı öyküsünden dolayı İstiklal Mahkemesi'nde yargılanır.  Ve Bodrum'a sürülür. İdam'a mahkum olmamasında Kılıç Ali Bey'in etkisi olduğu söylenir.

Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın Bodrum Yılları Mavi Sürgün

Bodrum‘a gelen Cevat Şakir balıkçılık da dahil olmak üzere bir çok iş yapmış. İki evlilikten beş çocuk sahibi olmuş. Edebiyata kazandırdığı en önemli eserleri Bodrumdayazmış. Benim şahsi kanaatim kitaplarına bakınca hep deniz hikayeleri vardır. Bodrum ve çevresinde ki bölgenin tek geçim kaynağı deniz ve denizcilerin balık avlaması olduğu için halkın küçük hikayelerini dinleyerek efsaneleştirdiğini düşünüyorum.

Bodrum'a Geldiği Günün İlginç Hikayesi

Cevat Şakir, bir akşam vakti, jandarmalar eşliğinde, sürgün olarak gelir Bodrum'a. Milas'tan Bodrum'a kadar yürümüştür. Aslında jandarmalara, postacıya ve diğer yolculara verildiği gibi ona da at verilmiştir.

Ama at eyersizdir. Bozuk yolda eğersiz at üzerinde gitmek zor gelir. Attan iner.

Saatler sonra yokuş başına varırlar ve Bodrum görünür.

Tam yokuşu inmeye başladıkları sırada jandarmalar "şehre ve hükümet dairesine geliyoruz. Böyle yayan gitmek olmaz, atın üstünde dik oturarak şanla girmek gerek" derler ve Cevat Şakir'i zorla ata bindirirler.

Önce Jandarma Komutanına sonra da Kaymakama giderler.

Kaymakam, Vali Bey'in emriyle şehir hudutları içinde serbest kalacağını söyler.

Bu haber üzerine çok sevinmesi gerekirken yorgunluktan oturduğu yere çöküverir ve ağzından zayıf bir sesle, "teşekkür ederim" çıkar. Ancak kahve ve sigara içtikten sonra biraz kendine gelir.

>Kaymakama bir ev kiralamak istediğini söyler. Kaymakam, "deniz kıyısında bir ev varmış gidip görelim" der. Bodrum'un dar sokaklarından geçerek evin önüne gelirler. Evin sahibi de gelir. Kaymakamla evsahibi birbirlerinin kulağına bir şeyler söyler. Cevat Şakir merakla bekler. Sonunda, Kaymakam, Cevat Şakir'e döner, ciddi bir yüzle, "kirası yirmi beş" der. Cevat Şakir "yirmi beş lira" gibi anlar. Cebinde yirmi yedi – yirmi sekiz lira kadar bir para vardır. Ama o kadar yorgundur ki, yatıp uyumaktan başka birşey düşünmediği için, yirmi beş lirayı hemen verir. Kaymakam, "Cevat bey, kira yirmi beş kuruş" der.

Bodrum Aşığı Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı Kimdir?

Kutu gibi beyaz badanalı evin sokağa açılan kapısından avluya girer. Avlunun tabanı kayrak taşlarıyla döşelidir. Sokak kapısını kapatır. Etrafına bakınır. Sokak kapısının tam karşısında, bir kapı daha vardır.

Kapıyı açar. Denizi görür. Çocukluğundan beri ilk defa hıçkıra hıçkıra ağlar ve diz üstü düşer.

Balıkçı, Mavi Sürgün kitabında bunları ne güzel anlatır.

Hikaye Kaynak : Olcay Akkent

Halikarnas Bodrumda Mavi Tur

Halikarnas Balıkçısı'nın başka bir ilham kaynağı ise zaman zaman arkadaşları ile çıktığı mütevazi mavi yolculuklar kanımca. Mütevazi diyorum çünkü su, peynir, rakı ve peksimetten başka bir şey yanlarına almadan geçirdikleri günlerden oluşan, insandan ve sosyal hayattan uzaklaşıp kendine döndüğü ve kendi içine yolculuk yaptığı sonunda da harika edebi eserleri çıkardığı bir tür meditasyon haline büründüğünü düşünüyorum.

Halikarnas Balıkçısının Evi, Kızı, Hatıraları hala Bodrum'da

İsmet Kabaağaçlı Noonan, babasının eşyalarının olduğu koleksiyonu Bodrum Deniz Müzesi'ne bağışladı. Halikarnas Balıkçısı‘nın aile albümünden seçilmiş özel fotoğrafları, tarihi belgeler, kendi kaleminden aldığı notlar, çizdiği resimleri ve kişisel eşyaları da bu müzede sergileniyor. Hatta üstadın bebeklik eşyaları olan şapkası, zıbını dahi müzede mevcut, görebilirsiniz.